Resim Galerisi

Enerji Bölgesel Düzenleyicileri Birliği (ERRA) Çalıştayı…

Enerji Bölgesel Düzenleyicileri Birliği (ERRA) Çalıştayı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Çalıştayın açılışında konuşan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, Türkiye’nin enerji politikalarının merkezinde insan odaklı ve barış temelli bir yaklaşım bulunduğunu ifade etti. Yılmaz, “Enerji sadece ekonomik büyümenin değil, barışın ve istikrarın da temelidir. Bizim için asıl olan insandır; çünkü insan varsa petrolün, elektriğin, enerjinin bir anlamı vardır” dedi.

Yılmaz, uluslararası kamuoyunun gözleri önünde iki yılı aşkın bir süredir devam eden Gazze’deki soykırımın ardından sağlanan ateşkesin, yalnızca bölge halklarının huzur ve güvenliği açısından değil, enerji güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri bakımından da önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade etti ve Türkiye’nin ateşkes sürecine sağladığı katkının, ülkenin yalnızca insani yaklaşımını değil, barış odaklı stratejik vizyonunu da yansıttığını vurguladı.

“Barışın ve istikrarın tesis edildiği bir coğrafyada, enerji kaynakları çatışma değil, iş birliği aracına dönüşür.” diyen Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sık sık vurguladığı ‘bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören zihniyetin’ insanlığa büyük acılar yaşattığını hatırlattı. “Bizler için asıl olan insandır. Çünkü insan varsa petrolün, elektriğin, enerjinin bir anlamı vardır.” değerlendirmesinde bulundu.

Enerjinin insan yaşamı için anlam kazandığı bir düzenin, ancak barışın hüküm sürdüğü topraklarda mümkün olabileceğini dile getiren Yılmaz: “Enerji ancak barışın hüküm sürdüğü topraklarda anlam kazanır; barış ise enerjinin adil, güvenli ve ortak fayda temelinde paylaşıldığı bir dünyada kalıcı hale gelir.” dedi.

Yılmaz, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirliğin dünya genelinde enerji piyasalarının değişmeyen gündem maddeleri arasında yer aldığını anımsatarak, yenilenebilir kaynakların ithal enerjiye bağımlılığı azaltırken ekonomik büyümeyi desteklediğini, jeopolitik risklerin azaltılması ve çevrenin korunması açısından giderek daha önemli hale geldiğini söyledi.

Türkiye’nin bu alanda bölgesinde örnek bir ülke konumuna geldiğini ifade eden Yılmaz, sürdürülebilir enerji politikaları ve stratejilerinin yanı sıra geliştirilen düzenleyici çerçeveyle her geçen gün yenilenebilir enerji kapasitesinin artırıldığını, teknolojik şebeke altyapısının da güçlendirildiğini kaydetti.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu olarak düzenleyici çerçevelerini enerji dönüşümünü hızlandıracak, piyasa aktörlerine güven verecek ve vatandaşların enerji sistemine daha etkin katılımını mümkün kılacak şekilde geliştirdiklerini belirten Yılmaz, ERRA gibi uluslararası platformlarda da bölgesel enerji politikalarının şekillenmesine katkı sunduklarını ifade etti.

Bu kapsamda, bugün ev sahipliği yaptıkları çalıştayda kolektif öz tüketim ve enerji toplulukları konusunda uluslararası deneyimlerin ve iyi uygulama örneklerinin ele alınacağını aktaran Yılmaz, etkinliğin ERRA üyesi ülkelerin kendi şartlarına uygun düzenleyici modeller belirlemesine katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

Son 20 yılda Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğini hatırlatan Yılmaz, “2005 yılında yaklaşık 13 gigavat olan yenilenebilir kurulu gücümüz, 2025 yılı itibarıyla 73 gigavata ulaşmış ve toplam elektrik kurulu gücümüz içinde yüzde 60’ın üzerinde bir paya sahip olmuştur.” bilgisini paylaştı. Bu başarının Türkiye’nin kararlı enerji politikalarının, yerli ve yenilikçi çözümleri teşvik eden düzenleyici çerçevenin ve uygun yatırım ortamının bir sonucu olduğunu dile getirdi.

Yılmaz, Türkiye’de elektrik üretiminin lisanslı, lisanssız ve YEKA modelleriyle yürütüldüğünü belirterek, “Lisanslı üretim, yatırımcılara öngörülebilir gelir, hukuki güvence ve yatırım güvencesi sağlarken enerji arz güvenliğimizi güçlendiriyor. Lisanssız üretim ise kişilerin ve işletmelerin kendi elektriğini üretmesine imkân tanıyarak piyasanın gelişmesine, enerji verimliliğine ve maliyet tasarrufuna katkı sağlıyor. YEKA modeli ise büyük ölçekli sahalarda yerli üretimi teşvik ederken teknoloji transferi ve yan sanayi gelişimini destekliyor.” dedi.

Enerji politikalarının yalnızca mevzuat düzenlemeleriyle sınırlı olmadığını, sürdürülebilirlik anlayışının günlük yaşamın her alanına yansıtıldığını belirten Yılmaz, yenilenebilir enerji yatırımlarından enerji verimliliği uygulamalarına, elektrikli araç şarj altyapısından akıllı şebeke çözümlerine kadar geniş bir yelpazede adımlar atıldığını ve Türkiye’nin düşük karbonlu bir geleceğe kararlılıkla ilerlediğini vurguladı.

Yılmaz, EPDK hizmet binasının da bu vizyonun somut bir örneği olduğunu belirterek, “Akıllı bina konseptiyle tasarlanan binamızda enerji verimliliği her alanda önceliğimizdir. Çatımızdaki güneş panelleri kendi ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 30’unu karşılıyor. Elektrikli araç şarj istasyonlarımız düşük karbonlu ulaşımı teşvik ederken, otomasyon sistemlerimiz enerji tüketimini sürekli optimize ediyor. Böylece sürdürülebilirlik yalnızca politikalarımızda değil, günlük yaşamımızda da karşılık buluyor.” ifadelerini kullandı.

EPDK Başkanı, gerçekleştirilen çalıştayın yalnızca teknik düzeyde değil, aynı zamanda sosyal fayda, adil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma boyutlarında da verimli sonuçlar doğuracağına inandığını belirterek, “Hepimizin ortak hedefi daha temiz, daha adil ve daha kapsayıcı bir enerji geleceği inşa etmektir.” dedi.


15.10.2025 - 14.08.2026 Birimi : Basın Müşavirliği   Görüntülenme Sayısı: 174